Bu yazı Romatolog Dr. Selda Öktem tarafından kaleme alınmıştır. Herkesin anlayabilmesi amacıyla basitleştirilmiş ve sadeleştirilmiştir.
Romatoid artrit (RA) romatizmal hastalıklar içinde en sık görülenlerden biridir ve toplum tarafından ismi en fazla bilinen hastalıklarımızdandır. Romatoid Artrit özellikle eklem yakınmalarına neden olan, hatta iyi tedavi edilmediğinde sakatlığa yol açan, kronik ve iltihaplı romatizmal bir hastalıktır. Genel olarak iç organlarda ve diğer sistemlerde soruna neden olmaz, kendini kas ve iskelet sisteminde gösterir. Bağışıklık sistemimizin kontrolsüz davranması ve kendi kendine zarar vermesi söz konusudur. Mikrop içermeyen, vücudun kendi kendine başlattığı ama sonlandıramadığı, eklemlerdeki sürekli bir iltihap halidir.
Neden ortaya çıkar?
En önemli neden genetik yatkınlıktır. Özellikle Romatoid Artrit ile ilişkisi kanıtlanmış bazı genetik modeller bilinmektedir. Ancak hastalığın başlamasında tetiği çeken bir takım yardımcı faktörler vardır. Bu faktörler konusunda birçok araştırma yapılmış ve kesin bir sonuca varılamamıştır. Muhtemelen birkaç faktörün bir arada etkili olduğu düşünülmektedir. Bazen geçirilen viral ve bakteriyel enfeksiyonların, genetik yatkınlığı olan kişilerde başlatıcı rol oynadığı düşünülmektedir.
Belirtileri nelerdir?
Hastalarda en sık el bileği, el ve ayak parmak eklemlerinde ağrı, yumuşak lastik kıvamlı şişlikler ve hareket kısıtlılığı görülür. Genellikle yavaş ve sinsi bir başlangıç gösterir. Hızlı ve şiddetli başlangıç varsa eklemlerde sıcaklık ve nadiren hafif kızarıklık da olabilir. Diz, omuz ve dirsek eklemleri daha az oranda etkilenir ama ileri yaşlarda, ilk etkilenen eklemler olabilirler. Eklemdeki ağrı, şişlik ve kısıtlılık hali özellikle sabah saatlerinde belirgindir. Buna “sabah katılığı” denmektedir. Uyandığında son derece ağrılı ve tutuk olan hasta, birkaç saat sonra rahatlar ve eklemlerini daha rahat oynatmaya başlar. Hastalığın şiddeti ne kadar fazla ise, tutukluluk hali o kadar uzun sürer. Günlük işlerini yapmakta, kavanoz kapağı açmakta, bez sıkmakta, düğmelerini iliklemekte bile zorlanırlar. Hatta kişisel ihtiyaçlarını kendi kendilerine yapmakta zorlanabilirler ve yardıma ihtiyaç duyabilirler.
Romatoid artrit ve gıdalar arasında ilişki var mı?
Bilinen bir gıda ilişkisi yoktur. Yani belli bir gıdayı az veya çok tüketmekle RA olunmaz. Ama tedavi esnasında kullanılan ilaçlara ek olarak Omega-3 kullanılmasının tedaviye katkı sağladığına dair çalışmalar mevcuttur.
Kadınlarda daha mı sık görülür?
Evet. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülmektedir. Özellikle ilk başlangıcı doğurganlık çağındaki (20-45 yaş) kadınlarda sıktır. Daha ileri yaşlarda hatta daha küçük yaşlarda da başlayabilir. İlginç olarak, kadınlardaki hastalık erkeklerdekine göre daha şiddetli olabilmektedir. Kadınlarda daha fazla ve uzun süreli ilaç kullanmak zorunda kalabiliyoruz.
Nasıl teşhis edilir?
Öncelikle hastayı iyi dinlemek, sorunu anlayabilmek için doğru sorular sormak ve iyi bir fizik muayene yapmak gerekir. Buraya kadar yapılanlar bize, nasıl bir hastalıkla karşı karşıya olduğumuz hakkında yeterli fikri verir. Daha sonra ön tanılarımızı araştırmak amaçlı kan tetkikleri, eklem grafisi, manyetik rezonans (MR) ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi görüntüleme yöntemlerini kullanırız. RA için özel ve genel kan testleri vardır. Laboratuar sonuçları, hastalığın öyküsü ve muayene bulgularının hepsi değerlendirilir ve tanı konur.
Tedavi seçenekleri neler?
Son yıllarda ilaç sektöründeki gelişmelerle tedavi seçeneklerimiz ve başarı artmıştır. RA’da ve diğer romatizmal hastalıklarda özel bazı ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar bağışıklık sistemi hücrelerini baskı altına alan ilaçlardır. Kullanıldıkları sürece 3 ayda bir karaciğer, böbrek testleri ve kan sayımının takip edilmesi gerekir. Piyasadaki “antiromatizmal” olarak bilinen ilaçlar, romatizmal hastalıklara özel değildir, birçok sağlık sorununda kullanılırlar. Biz de bu ilaçları yardımcı olarak, esas tedaviye ekleyerek kullanıyoruz. Kaplıca ve ılıca tedavilerini iltihaplı romatizmal hastalıklarda, hele de hastalığın çok aktif olduğu dönemlerde asla önermiyoruz. Hastalığın yatıştığı ve eklemlerde kalıcı kısıtlılık olduğu hallerde fizik tedavi seansları uygulayabiliyoruz. İyi tedavi edilmemiş ve ilerlemiş eklem hasarında ortopedik cerrahi girişimler gerekebilmektedir.
Aspirin tedavide etkili mi?
Hayır. RA’da aspirin tedavisinin yeri yoktur. Aspirin çoğunlukla çocukluk çağında görülen, ateşli ve kalp kasını tutan bir romatizma tipinde kullanılır. Bunun dışındaki diğer romatizmalarda kullanılmaz.
Tedavide yenilikler var mı?
Son yıllarda çok yeni ve etkili ilaçlar keşfedildi, tedavide başarı şansımız çok arttı.
Hasta nelere dikkat etmeli?
Hastanın ilaçlarını düzenli kullanması, doktor kontrollerini aksatmaması ve eklemlerini çok fazla yormaması gerekir. Eğer tedavide kortizon kullanıyorsa tuzsuz yemesi gerekir, onun dışında özel bir diet önerilmez.
Romatoid artritin ortaya çıkması engellenebilir mi?
Maalesef hastalığı engellemek gibi bir şansımız yoktur. Toplumda soğuk ve nemli havanın romatizmaya neden olduğu gibi yanlış bir inanış vardır. Bu doğru değildir, bu anlamda iklim ve mekan değiştirmek de hastalığa engel olmaz.
Hastalıkla nasıl baş edilir?
Hastalıkla baş etmek için öncelikle hastalığı kabullenmek gerekir. Bunun kronik ve sürekli tedavi gerektiren bir hastalık olduğu bilincinde olunması çok önemlidir. RA bir süre sonra iyileşmez, bazen yatışabilir ama devamlı ilaç kullanmayı ve doktor kontrolünü gerektirir. Bunu kabullenmek tedavi uyumunu ve başarısını artırır.
Romatoid artritli hastada gebeliğin sonuçları nelerdir?
İlginç olarak genellikle RA gebelik esnasında yatışır. Bazen ilaçları keserek, ilaçsız izleriz. Bu gebelikteki hormonal durumla ilişkilidir ve sanki hastalık dinlenmeye geçer. Ama doğum sonrası alevlenmelere de sık rastlanır. Eğer ilaç kullanmamız gerekirse, gebelikte rahatlıkla kullanılan ve bebeğe zararı olmayan ilaçları tercih ederiz. Hastalığın gebelik sürecine ve bebeğe herhangi bir zararı yoktur. Son derece sağlıklı bebek sahibi olabilirler.