Bu yazı Romatolog Dr. Selda Öktem tarafından kaleme alınmıştır. Herkesin anlayabilmesi amacıyla basitleştirilmiş ve sadeleştirilmiştir.
Reaktif artrit (ReA) vücutta başka bir dokudaki enfeksiyon ile birlikte veya enfeksiyondan kısa bir süre sonra gelişen, eklemlerde mikroorganizmaların bulunmadığı (bulunursa ismi septik artrit olurdu) akut gelişen eklem iltihabı olarak tanımlanabilir.
ReA sıklıkla deri ve gözde olmak üzere eklem dışı belirtilere neden olur. Genellikle alt taraf büyük eklemlerinde artrite yol açar. Birkaç ay içinde spontan iyileşme ile karakterizedir. Ancak bazen kronikleşebilir. Veya iyileşse bile bir sonraki enfeksiyon geçirme döneminden sonra yeniden alevlenebilir.
Sıklıkla bazı özel mikroorganizmalarla geçirilen bağırsak enfeksiyonları sonrası veya genital enfeksiyon sonrası gelişen durumlara ReA diyoruz. Bademcik enfeksiyonları sonrası gelişen (beta mikrobu- streptokoklarla) akut romatizmal ateş, poststreptokoksik artrit, crohn hastalığı, Lyme artriti gibi klinik durumlar bu gruba dahil değildir. Onlar tamamen farklı klinik antitelerdir.
Reiter sendromu ReA kliniği içinde tanımlanmış özel bir üçlemedir. Artrit, gonokoksik olmayan üretrit ve konjuctivit tablosudur. Eskiden bu durum erkeklerde 20 kat fazla görülürken, bu oran günümüzde 5 kata inmiştir. Yine de erkeklerde daha sıktır. Reiter sendromunun HIV enfeksiyonun ilk belirtilerinden biri olabileceği akılda tutulmalıdır.
Tipik olarak yalnızca birkaç eklem tutulur ancak dizlerde şişlik çok belirgin olabilir. Üst ekstiremite eklemleri ve omurgayı etkileyebilir. Bu bölgelerin tutulumu daha hafif olabilir (şişlik pek olmayabilir) ama hareketlerde kısıtlılığa neden olur.
Reaktif artritte entezis bölgeleri (kasın tendonunun kemiğe yapıştığı noktalar) çok etkilenir. Özellikle Aşil tendonu ve ayak topuğunda plantar fasyanın kalkaneusa yapıştığı yerde ağrı, hassasiyet ve şişliğe yol açabilir.
El ve ayaklarda parmak bölgelerinde entezite yola açar, daktilite ve sosis parmak denilen tabloya yol açar. Daktilit ve bunun görünüm şekli olan sosis parmak ReA ve psoriatik artrit için özel tutulum şekilleridir.
ReA’li olguların yaklaşık yarısında başlangıçta sakroiliak eklemlerde (SİE) tutuluş olabilir. Kendini alt bel ağrısı, sırt ağrısı şeklinde gösterir. Bazen boyun ağrısına da neden olabilir. Bu inflamatuar ağrıya, hareket kısıtlılığına yol açar. Omurganın etkilendiği bu tablo reaktif spondilit adını alır. Seyir olarak ankilozan spondilitten farklı bir seyir gösterir. Yakınmaları ise benzerdir.
Hastaların 1/3’ünde deri ve mukoza bulgularına rastlanır. Balanitis sirsinata, keratoderma blenorrajika, yüzeysel ağız yaralarına yol açabilir. Eritema nodosum, Yersinia ile oluşmuş bağırsak enfeksiyonu sonrası gelişmiş artrit için tipiktir.
Konjuctivit, üveit ve iritis gözde kızarıklık, ışığa duyarlılık, yanma ve batma hissi ve ilerlerse bulanık görmeye neden olabilir.
Tanıda laboratuar testlerinden, görüntüleme yöntemlerinden faydalanılır. Nonspesifik iltihap belirteçleri yüksektir. RF ve ANA negatiftir. Hastalarda HLA B27’nin pozitif saptanması tanıyı destekleyebilir. Eklemden alınan sıvılarda mikroorganizma yoktur, üremez (ürerse ismi septik artrit olur).
Radyografide veya erken dönemde çekilmiş sakroiliak eklem MR’da iki taraflı sakroiliite rastlanması reaktif spondilit göstergesidir. Eklem aralığında daralma, yumuşak dokularda şişlik ve eklemde erozyonlar ve entezis bölgelerinde kalsifikasyonlara rastlanır.
Tedavide ilk seçenek kortizon olmayan antiinflamatuar ilaçlardır. Bu ilaçların yetmediği durumlarda kortizon verilir. Birkaç ay sonra azaltılarak kesilir.
Genitoüriner enfeksiyon sonrası gelişen ReA kliniğinde 2-3 ay doksisiklin, tetrasiklin, kinolonlar gibi antibiotiklerin kullanılması önerilir. Antibiotik tedavisi nüksleri ve alevlenmeleri engelleybilir.
Kronikleşmiş ReA’te ise artık kortizonun faydası olmaz. Bu durumda spesifik romatizma ilaçları, immunsupresif ilaçlar kullanılmalıdır.