Bu yazı Romatolog Dr. Selda Öktem tarafından kaleme alınmıştır. Herkesin anlayabilmesi amacıyla basitleştirilmiş ve sadeleştirilmiştir.
Sistemik lupus eritematozus (aynı zamanda SLE ya da sadece lupus olarak da anılır), değişik yakınmalara yol açan karmaşık bir hastalıktır.
Cilt döküntüleri, artrit, anemi, sara krizleri ya da psikiyatrik hastalıklara neden olabilir. Sıklıkla böbrek, akciğer ve kalp gibi iç organları etkiler. Bir zamanlar yüksek oranda ölüm görülen bir hastalıkken, günümüzde kronik (uzun süren) bir hastalık durumuna gelmiştir.
Nedeni
Sistemik lupus eritematozus (SLE) normalde vücudu infeksiyonlara ve kansere karşı korumakla görevli olan bağışıklık sisteminin anormal çalışmasından kaynaklanan kronik inflamatuvar (iltihabi) bir hastalıktır. SLE’de bağışıklık sistemi aşırı ve kontrolsüz çalışmaktadır. Kendi doku ve organlarına karşı savaşan otoantikorlar üretir. Bu otoantikorların saldırısı karşısında vücut hasarlanır.
Lupusun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Kalıtımsal yatkınlığı olan bireylerde bazı çevresel koşulların tetiği çekmesi ile hastalık başlar. Multifaktöriyeldir.
SLE ne gibi şikayetlere neden olur?
SLE’nin tipik özellikleri şunlardır:
- Yanakların üzerinde kelebek şeklinde cilt lekesi
- Güneş gören cilt bölgelerinde beliren bir cilt lekesi
- Ağız ve burunda yaralar
- Bir ya da daha fazla eklemi tutan artrit
- Böbrek iltihabı, son dönem böbrek yetmezliği
- Sara krizi gibi sinir sistemi bozuklukları, ruh hastalıkları ve inme
- Ateş, kilo kaybı, saç dökülmesi
- El ve ayak parmaklarında dolaşım yetersizliği
- Derin nefes alınca göğüs ağrısı (plörezi = akciğeri saran zarın iltihaplanması)
- Karın ağrısı ve karın zarında iltihaplanma
Tanı
Semptomlarının çok çeşitli olması nedeniyle, tanı genellikle zordur ve hekimin çok dikkatli olması gereklidir.
Laboratuvar testleri Sistemik lupus eritematozus (SLE) tanısında çok önemlidir. Özellikle, antinükleer antikor (ANA) testi SLE’de daima pozitiftir. ENA profil antikorları ve bazı özel serolojik testler kullanılır.
Hastalık kendini yavaş yavaş gösterebilir, bu nedenle kesin tanı genellikle gecikir.
Tedavi
SLE’nin tedavisi yakınmaların şiddetine ve hastalığın o anda aktif olup olmadığına göre değişmektedir.
SLE’li hastanın izlenmesinde düzenli tıbbi değerlendirme önemlidir. İlaç tedavisi her hasta için özel problemlerine ve hastalığın şiddetine göre ayarlanmalıdır. Hafif iltihap varsa, steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçların yararı olur.
SLE tedavisindeki tek ve en önemli ilaç kortikosteroidlerdir. Steroidler kullanılırken kemiklerin korunması önemlidir.
Hidroksiklorokin gibi antimalaryaller hastalığın aktivitesini azaltır. Cilt ve eklem belirtilerine de faydası dokunur.
Daha şiddetli SLE olgularında azatioprin, siklofosfamid ve siklosporin gibi bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanılması gerekir.
Hastalık alevlenme ve yatışma dönemleriyle seyreder. Alevlenme dönemlerinde ilaç sayısı ve dozu artırılır. Yatıştıktan sonra azaltılarak idame tedaviye geçilir.