Bu yazı Romatolog Dr. Selda Öktem tarafından kaleme alınmıştır. Herkesin anlayabilmesi amacıyla basitleştirilmiş ve sadeleştirilmiştir.
Kas iskelet yakınmalarının ilk değerlendirmesinde en önemli adımlar, hastanın yakınmalarını iyi dinlemek, dikkatli bir sorgulama yapmak, etkilenen anatomik bölgelerin belirlenmesi için iyi bir fizik muayene yapmaktır. Bu değerlendirmelerin iyi yapılması laboratuar testleri ve görüntüleme yöntemlerinden çok daha değerlidir.
Genel olarak hastayı hekime getiren en önemli yakınma ağrıdır. Ağrıyı sorgularken “nerede” olduğu özellikle sorulup, hastanın eliyle ağrıyan bölgesini göstermesi istenmelidir. Ne zaman ağrıyor? Günlük yaşam ritmiyle, pozisyonla, zorlanmayla değişip değişmediği önem taşır. Ağrıyı artıran psikolojik faktörler sorgulanmalıdır. Ağrının karakteri ve şiddeti nasıl? Yanıcı, batıcı, oyulur gibi, künt, bıçak saplanır gibi ağrılar mevcut sorun hakkında bilgiler verir. Ağrının şiddetinin yorumlanması kişiden kişiye değişir, hastanın muayene bulguları ile karşılaştırılarak değerlendirilmelidir. Ağrıyı oluşturan ve değiştiren faktörler nelerdir? Stresle, soğukla, dinlenmeyle ilişkisi sorulmalıdır. İlk ağrı nasıl başladı? Travma var mı, zorlanma oldu mu sorularına verilen cevaplar olası sorunlar hakkında önemli bilgiler verir. Ağrının gün içinde hareket ettikçe artması mekanik-ortopedik bir soruna işaret ederken, hareket ettikçe azalma ve rahatlama romatolojik bir soruna işaret eder. Sabah yataktan ağrılı ve tutuk uyanmak romatizmal hastalıklar açısından oldukça değerli bir bulgudur. Gece ağrısı var mı? Beraberinde güçsüzlük var mı? Halsizlik ve hareketlerde kısıtlanma oluyor mu? Tüm bu sorulara cevap aranmalıdır.
Romatolojik hastalıklarda ise ağrıyı sorgulamak kadar, diğer sistemlere ait geniş kapsamlı sorgulamaların yapılması da çok önemlidir. Bazen romatolojik hastalıklar ağrı olmaksızın iç organ ve diğer sistemlerin etkilenmesiyle de ortaya çıkabilir. Bu sistemlere, göz, deri, solunum sistemi, boşaltım sistemi, damarlar, üriner sistem ve nörolojik sistem de dahildir. Ateş, üşüme ve titreme varlığı bir enfeksiyon etkeninin varlığına kanıt olarak değerlendirilir. Travma ile ve zorlanma sonrası oluşan eklem ve kas ağrıları ilk planda ortopedik ve fizik tedaviyi ilgilendiren hastalıklar olarak değerlendirilir. Kendiliğinden başlayan, uzun zamandır olan, diğer organ yakınmalarının da eşlik ettiği ağrılar genellikle romatolojinin uzmanlık alanına girer.
Fizik muayenede önce sorunlu ve ağrılı bölge değerlendirilir. Elle muayenenin yanında gözle değerlendirme de çok önemlidir. Ağrılı eklem veya bölgesindeki ciltte değişiklik olup olmadığına bakılmalıdır. Etkilenen başka eklemler veya sorunun yansıdığı ve yayıldığı alanlar göz ve elle muayene edilmelidir. Özellikle romatolojik muayenede mutlaka diğer sistemlerin de değerlendirilmesi, kalp ve akciğer muayenesinin yapılması, gereğinde bazı organ muayenelerinin (göz, cilt, genital organlar, vb.) yapılabilmesi için ilgili uzmanlık alanlarına hastanın gönderilmesi gerekir.
Laboratuar Testleri
Laboratuar testleri özellikle romatolojik hastalıklar açısından önem taşımaktadır. Ortopedik-mekanik ağrı ve eklem sorunlarında nadiren kan testlerine ihtiyaç duyulur. Fakat hekimin ayırıcı tanı yaparken bazen test istemesi gerekebilir. Romatolojik hastalıklar sistemik ve kronik hastalıklar olması nedeniyle kanda iltihap belirteçlerine, kan sayımına, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarına, ürik asit düzeyine, özelleşmiş romatolojik testlere, mikrobik testlere ihtiyaç duyulur. Sistemik hastalıkların bir kısmı kas-iskelet sistemi yakınmaları ile de karşımıza çıkabileceği için, romatoloji uzmanı ayırıcı tanıda diğer sistemik hastalıklar için gerekli testleri de dahil etmelidir.
Laboratuar testleri isterken en önemli kural şudur; şüphelendiğiniz hastalıkları araştırmaya yönelik testler istenmelidir, sonuçlarını yorumlayamayacağınız ve bilmediğiniz testler istenmemelidir.
Görüntüleme Yöntemleri
Bu yöntemlerin başında direk grafiler yer alır. Çoğu kez özellikle travma ve ortopedi hastasında direk grafiler tanı koymada yeterli olmaktadır. Hatta atel, stabilizasyon ve operasyon sonrasında izlemlerde tekrarlayan grafilerden faydalanılır.
Sonrasında en sıklıkla manyetik rezonans (MR) kullanılmaktadır. Kas-iskelet sisteminde kemik dışındaki diğer tüm yumuşak dokuların değerlendirilmesi için altın standart bir yöntemdir. Hem akut hem de kronik iskelet sorunlarını değerlendirme konusunda diğer yöntemlerden daha üstündür. Bilgisayarlı tomografi (BT) özellikle kemik dokuyu daha detaylı değerlendirir. Yumuşak dokular hakkında bilgi vermez. Renkli doppler ultrason (RDUS) çoğu kez romatologlar tarafından bazen de ortopedi ve fizik tedavi uzmanları tarafından istenir. Atardamarlarda veya toplardamarlarda bir tıkanıklık ve pıhtı olup olmadığını araştırmak amaçlı istenir. EMG (elektromiyografi) kas güçsüzlüğü, el ve ayakta uyuşma, ayaklarını sürüyerek yürüme veya elinden eşya düşürme yakınması olan hastalarımızda istediğimiz kas veya sinir harabiyetini değerlendiren bir testtir.